31 Ocak 2025 Cuma

''BU''

                                         ''BU''

    Her şey yazılmaz. Günlük gördüğün olayları, eylemleri, insanları bile  

anlatırsın. Ama sürekli düşündüklerini yazamazsın. Bir seferde tek bir 

düşünceye sahip olmakta bir o kadar imkansız. Bazı şeyler konuşulur 

bazılarıysa çizilir. Bazılarını boyarsın bazıları saydam güzeldir. Hepsini

kendin çözümleyemeyeceğin gibi tanıdıklarından fikir alarak bir yere

gelemeyeceğin olgularla da sık sık karşılaşıyoruz. Debdebeli şeyler 

yaşanmadığı için bazen düşünmeyi düşünürsün. Her zaman şaşalı   

yazmak zorunda olmadığım gibi bana normal gelen, ya da daha doğrusu 

''normal'' denen şeyleri anlatmak var. Mutlu olduğunda her gün odanın 

kapısının yanında gördüğün tablo bir farklı güzel durur çünkü. Endişeli, 

üzgünken daha iyi anlarsın ambulansın siren seslerini. Çok sevdiğin 

nesnelerin bile öfkeliyken, tiksinmişken bir değeri kalmaz kırıp atasın gelir. 

Bazen de yaşadıklarını, koşarak geçen insanları, öten bülbülleri yazarsın. 

Bunu yapmaya başladığında çatala batmayan zeytinin yetiştiği ağacın 

yapraklarının rengini hayal eder, her bir sinirden geçen iplik gibi dokuyu 

sanki burnunun dibinde gibi hissedersin. Sırf büyüsün diye 30 yılın 

emeğinin verildiği toprağı ancak ''Bunları''  düşünmeye değil yazmaya 

başladığında anlar, zeytinin sadece zeytinden ibaret olduğu zamanları 

dört kulak dört gözle ararsın.                                 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

2025

  Hemen anlatmak istediğim şeyin içine girmek istemiyorum. Biraz soluk almanıza müsaade etmem gerek. Öncelikle 2025 hakkında genel bir şeyle...