7 Mart 2025 Cuma

Mentalite

                           MENTALİTE

Obsesif Kompulsif Bozukluk: Engellenemeyen düşünceler diye de 

adlandırabiliriz. Rahatsız edici düzeyde aynı bilgiyi zihinde tekrarlama,

gerçekleşen eylemlerin gerçekliğini sorgulama gibi belirtileri vardır.

Bitmeyen bir stres hali, kendine zarar verme düşüncesi kişiye hakimdir.

Temizlik takıntısı gibi yaygın halleri varken kendi cinsel kimliğini karıştırma

gibi büyük semptomlar halinde de görülebilir. (Farklı semptomlara göre

farklı çözümleri vardır)



Travmaya Dayalı Stres Bozukluğu: Başınızdan geçen bir olay nedeniyle

artık o olayda bahsi geçen herhangi bir şeyin sizi o şeyden uzak durmak

 isteyecek hale getirmesidir. Gece yapılan bir kazayı örnek verirsek: 

Havanın kararması, araba sesleri, araba koltuğuna benzer dokuda 

kumaşlar vb. şeyler size aynı travma hissiyatını yaratabilir. Ya da daha 

sıradan bir versiyonu olan olay anın beyin tarafından tekrar tekrar

oynatılması örnek verilebilir. (Genellikle olay üzerinden belirli bir zaman

geçmesi bu sorunu çözmede etkilidir)


Bipolar Bozukluk: Hayatınızdaki her şey iyimiş gibi hissettiğiniz, daha 

bir kaç saat önce piyango kazanmış gibi hissettiğiniz aşırı enerjik kişilik

ve sürekli depresif, negatif davranan ikinci kişiliğiniz diye ikiye ayrılır.

Dünya üzerinde sadece Kuzey Amerika ve Güney Amerika'da bile toplam

60 milyonun üzerinde kişi bu sorunla karşı karşıyadır çünkü bu sorun 

tamamen genetik olabilir. Bunun yanı sıra hayat deneyimleri de bu 

sorunun oluşmasında etkilidir.


Şizofreni: Artık hangi gerçekliğin emin olunamadığı mental sorundur.

Çocuk mentalitesi bozukluğu adıyla ortaya çıktığı bilinmektedir. Bu 

kişiler gerçek olmayan varlıklarla konuşabildiğini hatta onların ne dediğini

duyabildiğini hisseder. Aynı şekilde bu kişiler bazı kurgu veya hayal ürünü

şeyleri de kendi hayatlarına enjekte ederler. Örneğin: Bu kişiler kendilerini

bir doktor, bir ajan hatta olabilecek en üst düzey absürtlükte bir ejderha

terbiyecisi olarak görebilirler. Her üç yüz kişiden birinde görülen bu 

hastalığa erken dönemde rastlanmazsa çözümü olanaksızdır.


 Majör Depresif Bozukluk: Önceden yaptığınız şeylerden zevk

alamadığınızsürekli bir hüzün halinde olduğunuz bozukluktur. Modern

hayatta depresif bozukluğa sahip olduğunu söyleyen ve antidepresan

ilaçlar kullandığını söyleyen hiç kimse muhtemelen bu soruna sahip 

değildir çünkü bu kişiler durdurulamaz bir ruhsal çöküntünün içerisindedir

ve antidepresan ilaçlar kullandığını söyleyerek insanlar tarafından 

alacağı ilgi bu insanların umrunda değildir. Ancak çözümü pek zor

değildir, bir terapist yardımıyla üstesinden gelinebilir.( Seviyeye bağlı)


Anksiyete Bozukluğu: Depresif bozuklukla korkunç derecede 

benzerdir bu nedenle sık sık karıştırılabilir. Ama anksiyete bozukluğu 

çoğunlukla ailevi problemlere, geçim sıkıntısına ve çocukluk döneminde 

yaşanan istismara dayanır. Bu nedenle kişi kendini bir veya birden fazla 

kişi önünde rahat hissedemez ve hislerini, düşüncelerini açıklayamaz. 

Ayrıca bu soruna sahip insanların sürekli terlediği, karın ağrılarıyla 

uğraştığı görülür. Kalplerinin hep yüksek ritimde atması da kalp ritim 

bozukluğuna yol açabilir. (Bilişsel terapi ve medikal gevşeme teknikleri bu 

semptomun üstesinden gelmede yardımcıdır)


Yeme Bozukluğu: Yeme bozukluğu bir zorba gibi kendiniz tarafından 

sürekli vücudunuz ile ilgili bir şeylerin yanlış olduğuna inandırıldığınız gibi

bir semptomdur. Aşırı çok beslenme veya aşırı az beslenme diye iki türe

ayrılır. Her gün aynı yemekleri yemek, her gün sadece bir besin tüketmek 

veya her gün her vitamini içeren besinden en az bir kere tüketmek gibi

farklı şekillerde görülebilir.


Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu: Etrafınızda gerçekleşen

her olaya eğlenceliymiş gibi baktığınız, en sakin ortamlarda bile kendinizi

tutamayıp oradan oraya dolaşmak istediğiniz bozukluktur. Üç farklı türde

her yaştan insanda görülen bu bozukluğun ilk görülen semptomu dikkat

sorununun yoğun olduğu versiyondur. İkincisi hareketin vücudu ele aldığı,

yerinizde duramayacak gibi hissettiğiniz şeklidir. Üçüncü ve son olanı ise

karma bozukluktur. Buna sahipseniz her iki versiyona da sahipmişsiniz

gibi düşünebilirsiniz. Çocuklarda tanısını koymak için sesin kontrolsüz

kullanımı, bitmeyen hareket ve enerji gibi sorunlara dikkat edilebilir.


Otizm Spektrum Bozukluğu: Duymadığnız için herkesin güldüğü bir 

şakaya gülemediğinizi ve başka bir gezegende kayıpmış gibi hissettiğiniz 

hayal edin. İşte bu otizme sahip bir insanın günlük rutinidir. Bu bozukluk

insanların dünyayı nasıl gözlemlediği, felsefi olarak düşündüğü şeyleri ve

insanların nasıl iletişim, etkileşim kurduğunu değiştirir. Bu kişiler genellikle

fiziksel temastan veya göz temasından kaçınır. Bu kişiler başkalarının

göremediği küçük detaylara takılabilir. Aynı zamanda bazı alt dallarında

bu bozukluğa sahip insanların spesifik olarak bir eylemde çok iyi olduğu

gözlemlenmiştir. (Spor dalları, matematik, hafıza, işitsel zeka vb) Ancak

bu insanlar doğal insan etkileşimlerinde sorun yaşarlar ve bir insanın

halini anlamakta zorlanır. Sevmek ve sevilmek kavramları bu insanlar

için zordur.



Uyku bozukluğu: Beyinde sürekli hüküm süren bir çalar saat gibi bizi 

dürtükleyen bu bozukluk istek dahilinde uyumayı imkansız veya çok zor 

hale getirir. Ayrıca bu kişilerin geceyle gündüzü, gerçekle rüyayı karıştırdığı

görülür. Son olarak bir alt semptom olarak huzurlu bir uyku yaşanamadığı

yani devamlı bir horlama gibi sorunların görüldüğü bilinmektedir.


Paranoya: Çoğu durumda insanlar için korkmak veya şüphelenmek 

normaldir ancak paranoyaya sahipseniz konuşan rastgele iki insan hatta

yakın arkadaşlarınız için bile kötü planlar yaptığını keza sizi işinizden 

kovdurmak istediklerini düşünürsünüz. Genellikle zor bir yaşam geçiren

insanlarda görülür.


Disleksi: Çocuklarda sık görüldüğü için tehşis koyması pek zor değildir 

ancak bu problemin çözülmesi zaman alabilir. Bir ilkokula giden çocuğun

okumayı, harfleri hatırlamayı veya harflerin tonlamasını yapmakta çok

zorlandığını düşünün. Bir yemek tarifinde yazan ''İki su bardağı un ekleyin''

yazısını ''İki suvra dağı nu keleyin'' gibi okuyabilirler. (Kullanılan bu cümle

yaygın bir disleksi teşhisi koyma yöntemidir) Fakat disleksi zeka ile alakalı

bir problem değildir ve hiçbir şekilde kişinin kavrama yetisiyle ilgili değildir.

Fonetik programlar kullanarak öğrenmek disleksiye sahip insanlara kolay

gelebillir.


Somatoform Bozukluk: Kişide bedensel şikayetlerin oluşmasıyla 

biyolojik veya mantıksal bir açıklamanın bulunamadığı sorunlardan

 rahatsız olunmasıdır. Bunun neredeyse tamamen ruhsal olduğunun 

teşhisinin koyulması normalden çok daha uzun sürebilir çünkü bu kişiler 

genelde bunun karakterize bir hastalık olduğunu kabullenmekte zorluk 

yaşarlar. Bu kişiler ağrılarını, ishal gibi problemlerini veya anlık kalp 

çarpıntılarını abartarak bunlara büyük anlamlar yüklerler.


Borderline Kişilik Bozukluğu: Benlik imgesinin kaybedildiği, gereksiz 

para harcamalarının yapıldığı, kararsızlık ve duyguların kontrolsüzlüğü 

gibi semptomları vardır. Her yönden hastanın hayat kalitesini düşüren 

ve kriz halinde dengesiz davranışlar yaşanır. Bipolar bozukluğun aksine 

duygu ile ilişkili değildir bu yüzden saptanması çok zordur ve tehlikelidir. 

Alkol kullanımına, kumara, saçma derecede kıskançlığa ve intihara kadar 

gidebilir. İlişkiler kısa ömürlüdür ama kendi isteğiyle görüşmek istemediği

birine de bağlanabilir. Üretken insanlarda görüldüğünde bilinçli bir 

şekilde hastalık kendini saklamak isteyebilir ve manipülatif özelliğini

ortaya çıkararak kişiye her şeyin normal olduğunu inandırmaya çalışabilir. 


(YAZAN KİŞİ BİR PROFESYONEL DEĞİLDİR LÜTFEN BUNU GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURUNUZ VE KENDİ KENDİNİZE TEŞHİS KOYMAYINIZ)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

2025

  Hemen anlatmak istediğim şeyin içine girmek istemiyorum. Biraz soluk almanıza müsaade etmem gerek. Öncelikle 2025 hakkında genel bir şeyle...